1. "Old
No.7"ın kaynağı nedir?
Hiç kimse, "Old No.7" teriminin gerçekten
nereden geldiğini bilmez. Meşhur Jack Daniel's "Old No.7 Etiketi" isminin
altında yatan gerçek hikayeyi bildiğini iddia edenlerin sıraya girmeleri
gerekir! Bazıları sadece şanslı atılan bir zarla alakalı olduğunu söylemektedir.
Diğerleri ise Bay Jack'in lapa tarifi yedinci denemesinden geldiğini iddia
etmektedir. Ve diğer bir hikayeye göre de Bay Jack, kaybolan yedi fıçı viskinin
bulunmasından sonra üzerlerine tekrar kaybolmasın diye "7" yazmasında
kaynaklanmaktadır. Her söylenti diğeri kadar geçerli görünüyor; ancak gerçek şu
ki hiç kimse hangisinin tam olarak doğru olduğunu bilmiyor!
2. Jack
Daniel's viskisi bourbon mu?
Jack Daniel's bourbon
değildir- bir TENNESSEE VİSKİSİDİR. Jack Daniel's, yıllanma işlemi için yeni
kavrulmuş meşeden yapılan fıçılara doldurulmadan önce sert akçaağacından elde
edilen odun kömüründen damla damla yavaşça akar. Jack Daniel's'a az rastlanır
yumuşak tadını veren bu özel işlemdir. Jack Daniel's'ı Tennessee Viskisi yapan
da bu ekstra odunkömürü tavlandırma işlemidir.
3. Jack
Daniel's kullanılarak yapılan yiyecek ve içecek tariflerini nereden alabilirim?
Sitemizde çok sayıda tarif vardır. Ayrıca, 1-888-221-JACK'de sadece
Amerika içi siparişleri kabul eden Lynchburg Nalburiye ve Bakkaliye Dükkanı
aracılığıyla temin edebileceğiniz birçok Jack Daniel's Yemek Kitabımız
mevcuttur.
4. Jack
Daniel's'da ne kadar kalori, şeker ve glüten var?
Jack Daniel's Black
Label Tennessee Viskisinde karbonhidrat (şeker ya da nişasta), glüten, yağ ya da
kolesterolün olmadığını öğrenmek sizi şaşırtabilir, ama bunlar imalat aşamasında
yok edilmiştir. Bir ons Jack Daniel's yaklaşık olarak 72 kalori içermektedir.
5. Jack Daniel's'la yapılan kaç tane Country Kokteyl
var?
Jack Daniel's Country Kokteylleri dünyaca ünlü Tennessee
viskisiyle önceden karıştırılarak yapılan tatlı içeceklerdir. Bu kokteyllerden
bazıları Red-Eyed Jack, Lynchburg Lemonade, Downhome Punch, Mountain Sipper,
Blackberry Jack, Watermelon Spike, Cactus Kicker, Hurricane Punch, Tennessee
Tea, Apple Jack ve bizim yepyeni Country Kokteylimiz, Wildberry Jack'dir.
6. Jack
Daniel hakkında bize ne anlatabilirsiniz?
1850 senesinde doğan ve çok
kalabalık bir aileden (onuncu çocuktu) gelen Bay Jack'in asıl ismi Jasper Newton
Daniel'dir. "Jack" henüz çok gençken evini terk etmiş ve viski yapımı sanatını
bir Protestan papazı olan Dan Call 'dan öğrenmiştir. Henüz çok gençken damıtım
evinin kontrolünü eline almış ve 1866 senesinde damıtım evi için ruhsat
almıştır. Birleşik Devletler hükümetince tescil edilen ilk damıtım evi olmuştur.
"Bay Jack", hayattayken Uluslararası iki altın madalya (sonradan 5 altın madalya
daha) kazanan Tennessee viskisinin dünyaca ünlü olmasını sağlamıştır.
Jack Daniel hiç evlenmemiş ancak hiçbir zaman da sevgilisiz kalmamıştır.
Çok kibar ve bonkör bir adam olarak bilinen Jack, yerel kiliselere ve yardım
kurumlarına (ve ayrıca Orijinal Silver Cornet Bandosu'na müzik enstrümanları
için) bir yığın para bağışlamıştır. Ancak, bazı durumlarda hiç de sabırlı bir
insan değildi. Bir gün, kasasını açamayınca onu öfkeyle tekmelemiş ve altı sene
sonra 1911'de kangrenden kaynaklanan komplikasyonlar sonucunda yaşamını
yitirmiştir.
Damıtım evini, sadece en saf ve en iyi maddeleri kullanarak
el yapımı viski imalatı geleneğini sürdürmeye devam eden yeğeni Lem Motlow'a
devretmiştir. Jack Daniel oldukça renkli bir karaktere sahipti. İsmini taşıyan
Tennessee viskisi dünya çapında en iyi kaliteye sahip viski olarak
bilinmektedir. İnanıyoruz ki, kendisi de böyle hatırlanmak isterdi.
7. Jack
Daniel's metal kutusu antika mı?
Teneke kutularımız, 1970'lerin
başlarından beri üretilen "antika kopya"lardır. Bu metal kutular, Noel'de sadece
belirli mağazalarda satılan "hediye paketleri"dir. Şimdilerde bazıları metal
kutuları bitpazarlarında, garaj satışlarında ve hatta antika mağazalarında bile
bulduklarını söylüyorlar, ancak bu kutuların asıl orijinal antikalar olduğu
söylenemez.
8. Baş
Damıtımcı ne demektir?
Baş Damıtımcı, kaliteyi temin etmek için üretim
planlaması ve tat testlerini içeren öğütme, mayalama, fermente etme ve damıtma
işlemlerinden oluşan viski yapımını öngörür. Günümüze kadar sadece altı kişi Baş
Damıtımcı olmuştur: 1866'dan 1911'e kadar Jack Daniel, 1911'den 1941'e kadar
Jess Motlow, 1941'den 1964'e kadar Lem Tolley, 1964'ten 1966'ya kadar Jess
Gamble, 1966'dan 1992'ye kadar Frank Bobo ve 1992 senesinden bu yana Baş
Damıtımcımız olan Jimmy Bedford. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, Baş
Damıtımcı görevi önemli bir iştir ve Jimmy Bedford bu görevi gerçekten çok
ciddiye almaktadır.
9. Jack
Daniel's hisselerini nereden alabilirim?
Jack Daniel's Brown-Forman
şirketi tarafından sahiplenilmiştir ve Brown-Forman hisselerinin iki sınıfı (A
Sınıfı Ortak Hisse ve B Sınıfı Ortak Hisse) New York Borsası'nda listelenmiştir.
50 devlette ve 22 ülkede hisse sahibi bulunmaktadır. Daha ayrıntılı bilgi için
lütfen broker'ınızla görüşünüz.
10. Yasaklama
esnasında damıtım evi ne yaptı?
1910 senesinden 1937 senesine kadar
Jack Daniel Damıtım Evi'nin faaliyeti Tennessee'de alkol üretimi kanunları
tarafından yasaklanmıştır. Ülkenin geri kalan kısmından on sene önce Tennessee
"kuraklaşmış " (içki satışı yasağı) ve yasaklama kalktıktan sonra senelerce de
"kurak " kalmıştır. Bay Daniel, 1911 senesinde ölmüş ve damıtım evini yeğeni Lem
Motlow'a vasiyet etmiştir. Lem, yasak dönemlerde damıtım evinin işlerini St.
Louis, Missouri ve Birmingham, Alabama'ya taşımış ancak bu girişimler, Jack
Daniel's Tennessee Viskisini benzersiz kılan Lynchburg'daki saf, demirsiz,
kaynak suyu olmadan bir başarı elde edememiştir. Lem ayrıca yasaklama sırasında
gayrimenkul ve katır ticaretine başlamıştır. Lynchburg'daki damıtım evi binası,
yangın ve genişleme gibi nedenlerden dolayı zamanla değişmiştir.
II.
Dünya Savaşı boyunca Amerika Birleşik Devletleri hükümeti tüm viski imalatına
ambargo koyduğundan, 1942 ile 1947 arasında Jack Daniel Damıtım Evi "kurak" bir
dönem yaşamıştır. Hükümet ambargosunu 1946 senesinde kaldırınca, sadece ikinci
derece hububat cinslerinin kullanımına izin veren bir hüküm yürürlüğe girmiştir.
Viskinin kalitesinde taviz vermeyen Lem Motlow, yasaklamanın kalktığı ve
tekrardan en iyi hububatların kullanılmaya başlandığı 1947 senesine kadar
işletmeyi yeniden faaliyete geçirmeyi reddetmiştir.
11. Jack Daniel's içki satışının yasak olduğu bir bölgede nasıl
viski yapıp satabildi?
Jack Daniel Damıtım Evi'nin bulunduğu Moore
Kasabası, ulusal yasaklamadan hemen önce 1909 senesinde "kurak"laşmıştır.
Yasaklamadan sonra yürürlüğe giren özel bir Tennessee Eyaleti kanunundan dolayı,
viskimizi Moore Kasabası'nda yapma izni aldık. Viski 1995 senesinin Ocak ayına
kadar burada satılmadı ancak Tennessee Eyalet Meclisi'nin çıkardığı 1994 tarihli
yeni bir kanun sayesinde, 2 Ocak 1995 tarihinde Jack Daniel's Tennessee Viskisi
içeren hediyelik sürahiler satmaya başladık. Satılan her şişeden Moore
Kasabası'na 3,50 ABD Doları bağış yapılmış oluyordu. Jack Daniel's Tennessee
Viskisiyle dolu hediyelik sürahiler sadece damıtım evinin yerleşim bölgesinde
bulunuyordu. Diğer içkilerin de yanı sıra diğer Jack Daniel's Tennessee Viskisi
şişeleri, Moore Kasabası içinde yasal olarak herhangi bir yerde satılamaz ya da
satın alınamaz.
..:: cosmosun_delisi ::..
20 Şubat 2011 Pazar
19 Şubat 2011 Cumartesi
RAKI..BİZDEN BİRİ
Zaman zaman hep tartşırız rakıyı,
nedir, ne değildir, nasıl yapılır, nasıl içilir?
Rakıya ait fıkralar ve bir çok yazı, şiir, makale, deyimler vardır ve daha da var olacaktır günlük yaşamımızda, o açıdan güncelliğini hiç kaybetmez.
”Nedir rakı?”dan başlayan “nasıl içilir”e varan yüzlerce soru sorarız kendimize.
İşte bu soruların bir kısmının cevap bulması için:
çok faydalı olacağını sandığım rakı ile ilgili eskiden okuduğum ve aynen kopyaladığım aşağıdaki bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.
Tabii ilave edilecek bilgilerin de var olduğunu biliyorum.
Şunu da biliyorum.
Rakı bitmeyen
bir senfonidir.
Saygılarımla.
Deniz Gürsoy, Çilingir Sofrasında Rakı, 2001, Oğlak Yayıncılık ve Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti., yazarın onayı alınarak kullanılmıştır.
RAKININ GEÇMİŞİ
Bektaşiye sormuşlar :
" - Hayatında kaç defa içtin ?"
" - Bir defa.... Ondan sonra hep mahmurluk attım".
Etimolojik açıdan bakıldığında Yakındoğu ve Ortadoğu ülkelerinde "araki" , "ariki", "arak" ve "rakı" gibi aynı kökten geldiği belli olan değişik birçok isim damıtılmış anasonlu veya sakızlı içkiyi tanımlar. Bu konuda bir iddia bu içkinin ilk Irak'ta yapılıp diğer ülkelere dağılmış olabileceğidir. Bu iddia pek akla yakın gelmemektedir. Zira Osmanlı'da 16. Yüzyılda "arak" olarak adlandırıldığı zaman Irak bir devlet olarak yoktu. Bir diğer iddia razzaki üzümünden üretildiği için bu adı aldığı. Bu da olamaz zira rakı her türlü üzümden imal edilegelmiştir. Örneğin misket üzümü. Bir başka varsayım ise Arapçada "arak" sözcüğünün "ter" anlamına gelmesidir. Rakının üretim tekniğine dayalı bu varsayım akla daha yakın olmalıdır. Zira sonuçta imbikte damıtma işlemi sırasında ter damlacıkları gibi damlalar oluşmakta ve birleşerek oluktan dışarı akmaktadır. Doğu Hindistan, Malezya, Seylan ve İran'da çeşitli bitkilerin damıtılması sonucu ortaya çıkan içkilerin tamamına "arak" denmesi bu görüşü kuvvetlendirmektedir.
Alkol olmadan rakı yapılamaz.
Arapça kökenli olan alkol sözcüğü, bir belirtme takısı olan "al" ile kaş boyası olarak kullanılan rastık tozu anlamına gelen "kühl" sözcüklerinden oluşmuştur. Kimyada formülü C2H2O'dur. Eski Mısır'da imbik katı'dan damıtılarak rastık boyası yapmakta kullanıldığından sıvıdan damıtım işlemi için de aynı ismin kullanılmış olması muhtemeldir.
İmbik olmadan alkol yapılamaz.
İmbik ile ilgili elimizdeki en eski bilgiler ise Venedik'te Saint Marco müzesinde bulunan Panopolisli Zosimos'un 28 ciltlik Simya Ansiklopedisinde bulunmaktadır. İskenderiye simyacısı olan Zosimos MS. 4. Yüzyılda yaşamış olup eserinde kendisi gibi İskenderiye simyacısı olan MS. 1.Yüzyılda yaşamış olan Maria'nın Tribikos adlı damıtma aygıtının resmini Ansiklopedisine çizmiştir. Sıvı damıtmaya yarayan bu aygıtın üç değişik seviyesinden çıkan oluklardan üç değişik damıtım mahsulü sıvı alınabiliyordu. Maria ayrıca bugün Bain Marie (ben-mari) olarak bilinen su banyolu ısıtma işleminin de mucididir.
Suma imbikte ısıtılmaya başlayınca alkol 78.4 oC'da kaynayıp buharlaşmaya başlar. Suyun kaynaması için sıvının 100 oC'a ulaşması gerekir. Sıvının sıcaklığı 100 oC'ın altında tutulduğu sürece yalnızca alkol buharlaşır ve tekrar yoğunlaştırılarak damla damla akmaya başlar.
İslam İmparatorluğu sırasında ilk defa imbiğin alkol elde etmek için kullanıldığını göstermektedir. İbn-i Sina (MS. 844 - 932) eserlerinde kendinden bir yüzyıl evvel yaşamış olan Sufi Geber'in şaraptan damıtma yolu ile alkol elde ettiğini yazmaktadır.
MS. 9. Yüzyılda Araplar Sicilya'yı fethettiğinde üzümü sıkıp şırasını damıtarak elde ettikleri alkolü lamba yakmakta ve savaşta yaraları dezenfekte etmekte kullanıyorlardı. Araplar İslam dini elvermediği için bu sıvıyı içki niyetine içmeyi düşünmemişlerdi. Ancak, Sicilyalılar alkolün içerisine anason ekleyerek "tutone" adlı içkiyi yaptılar. Bugün içtiğimiz "Rakı"nın atası MS. 9. Yüzyılda Sicilyalıların bulduğu "tutone" dir. Moore'lar MS. 1000 yılında Sicilya'ya geldiklerinde tutulan kayıtlarda alkolsüz anasonlu bir meşrubat olan ZAMMU'dan bahsedilir ve buna alkol ilave edince "ZAMBUR" adını alır. Bugün İtalya'da anasonlu içkiye SAMBUCA denir.
GEÇMİŞTE RAKI ÇEŞİTLERİ
Şimdi Tekel'in imal etmekte olduğu dört çeşit rakıya kanıp geçmişte de böyle olduğunu zannedebiliriz. Bu yanlış olur. Tekel 1926 yılında kuruldu ve aynı yıl rakı imaline başladı. Tekel rakısı olarak piyasaya Fevkalade, Aliyulala ve Ala rakıları çıktı. Bu rakılar 10, 15, 25, 50 ve 100 cl'lik şişelerde satılıyordu. Sonra Tekel Yeni ve Kulüp Rakılarını çıkarttı. Tekel'in adı o sıralarda "İnhisarlar Dairesi" idi. Altınbaş'ın piyasaya sürülmesi yenidir. İnhisarlar Dairesi yani "Tekel"in kurulduğu yılllarda ülkemizde bandrol ödenerek özel sektör rakısı olarak şu rakılar satılmaktaydı : "A" Rakısı, Bahçe, Memur, Olgun, Bülbülce, Edremit, Sevim, Çamlıca, Mürefte, Sümer, Bilecik, Adalar, Elif, Keyif, Hanım, Zarakosta, Çavuş, Alem, Dem, Dimitroeopulo, Baküs, Stafilino, Bülbül, Sakız, Fertek, Ankara, Üzüm Kızı, Ruh, Jale, Filurya. Denizkızı, Erdek, Umurca rakıları ise 1880 - 1900 arasında satılmaktaydı.
Bu rakıların Sakız Rakısı hariç diğerleri sadece anason içeren Düz rakı yani "Duziko" idi. Sakız Rakısının ise içinde sakız bulunuyordu ve Bozcaada'da imal ediliyordu. İçinde sakız bulunan rakı türüne genel olarak "Mastika" deniliyordu.
1930 yılına ait Beyoğlu'ndaki Lala lokanta ve birahanesinin fiyat listesinde şu rakılar yer almakta: Duziko Bomonti, Duziko Bilecik, Duziko Keyf ve Duziko Demitraeopulo.
Buradan o sırada piyasadaki en kaliteli rakıların bunlar olduğunu anlamaktayız. Hepsi de aynı fiyata satılmakta : 125 kuruş'a bir ufak şişesi, hem de mezeler dahil.
Aynı tarihlerde rakı içmeyi giderek azdırıp alkolikleşen, varını yoğunu alkole verdikten sonra rakı alacak para bulamayınca "Yakılmaya mahsus ispirtoya" düşen müptelalar mavi ispirtoya "Menekşe" diyorlardı.
Bu rakılar 1944 yılında rakı devlet tekeline alınınca ortadan kalkmış. Rakı devlet tekeline geçtikten sonra da bir müddet bölgesel dağıtımı olan özel sektör rakıları devam etmiş. Güneydoğu'da Gaziayıntap ve Diyarbakır, İstanbul'da İstanbul, Boğaziçi ve Yalova, Ege'de Nazilli ve Aydın rakıları içilmiş.
Tekel bir ara Adana'da "Boğma rakı", 1945-1947 arasında Sakız Rakısı ve İstanbul'da 1967 - 1975 arasında "Tek Rakısı" gibi yenilikler denediyse de tutmamış. "İyi Rakı'nın imalatına ise 1950'li yıllarda son verilmiştir.
nedir, ne değildir, nasıl yapılır, nasıl içilir?
Rakıya ait fıkralar ve bir çok yazı, şiir, makale, deyimler vardır ve daha da var olacaktır günlük yaşamımızda, o açıdan güncelliğini hiç kaybetmez.
”Nedir rakı?”dan başlayan “nasıl içilir”e varan yüzlerce soru sorarız kendimize.
İşte bu soruların bir kısmının cevap bulması için:
çok faydalı olacağını sandığım rakı ile ilgili eskiden okuduğum ve aynen kopyaladığım aşağıdaki bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.
Tabii ilave edilecek bilgilerin de var olduğunu biliyorum.
Şunu da biliyorum.
Rakı bitmeyen
bir senfonidir.
Saygılarımla.
Deniz Gürsoy, Çilingir Sofrasında Rakı, 2001, Oğlak Yayıncılık ve Reklamcılık San. ve Tic. Ltd. Şti., yazarın onayı alınarak kullanılmıştır.
RAKININ GEÇMİŞİ
Bektaşiye sormuşlar :
" - Hayatında kaç defa içtin ?"
" - Bir defa.... Ondan sonra hep mahmurluk attım".
Etimolojik açıdan bakıldığında Yakındoğu ve Ortadoğu ülkelerinde "araki" , "ariki", "arak" ve "rakı" gibi aynı kökten geldiği belli olan değişik birçok isim damıtılmış anasonlu veya sakızlı içkiyi tanımlar. Bu konuda bir iddia bu içkinin ilk Irak'ta yapılıp diğer ülkelere dağılmış olabileceğidir. Bu iddia pek akla yakın gelmemektedir. Zira Osmanlı'da 16. Yüzyılda "arak" olarak adlandırıldığı zaman Irak bir devlet olarak yoktu. Bir diğer iddia razzaki üzümünden üretildiği için bu adı aldığı. Bu da olamaz zira rakı her türlü üzümden imal edilegelmiştir. Örneğin misket üzümü. Bir başka varsayım ise Arapçada "arak" sözcüğünün "ter" anlamına gelmesidir. Rakının üretim tekniğine dayalı bu varsayım akla daha yakın olmalıdır. Zira sonuçta imbikte damıtma işlemi sırasında ter damlacıkları gibi damlalar oluşmakta ve birleşerek oluktan dışarı akmaktadır. Doğu Hindistan, Malezya, Seylan ve İran'da çeşitli bitkilerin damıtılması sonucu ortaya çıkan içkilerin tamamına "arak" denmesi bu görüşü kuvvetlendirmektedir.
Alkol olmadan rakı yapılamaz.
Arapça kökenli olan alkol sözcüğü, bir belirtme takısı olan "al" ile kaş boyası olarak kullanılan rastık tozu anlamına gelen "kühl" sözcüklerinden oluşmuştur. Kimyada formülü C2H2O'dur. Eski Mısır'da imbik katı'dan damıtılarak rastık boyası yapmakta kullanıldığından sıvıdan damıtım işlemi için de aynı ismin kullanılmış olması muhtemeldir.
İmbik olmadan alkol yapılamaz.
İmbik ile ilgili elimizdeki en eski bilgiler ise Venedik'te Saint Marco müzesinde bulunan Panopolisli Zosimos'un 28 ciltlik Simya Ansiklopedisinde bulunmaktadır. İskenderiye simyacısı olan Zosimos MS. 4. Yüzyılda yaşamış olup eserinde kendisi gibi İskenderiye simyacısı olan MS. 1.Yüzyılda yaşamış olan Maria'nın Tribikos adlı damıtma aygıtının resmini Ansiklopedisine çizmiştir. Sıvı damıtmaya yarayan bu aygıtın üç değişik seviyesinden çıkan oluklardan üç değişik damıtım mahsulü sıvı alınabiliyordu. Maria ayrıca bugün Bain Marie (ben-mari) olarak bilinen su banyolu ısıtma işleminin de mucididir.
Suma imbikte ısıtılmaya başlayınca alkol 78.4 oC'da kaynayıp buharlaşmaya başlar. Suyun kaynaması için sıvının 100 oC'a ulaşması gerekir. Sıvının sıcaklığı 100 oC'ın altında tutulduğu sürece yalnızca alkol buharlaşır ve tekrar yoğunlaştırılarak damla damla akmaya başlar.
İslam İmparatorluğu sırasında ilk defa imbiğin alkol elde etmek için kullanıldığını göstermektedir. İbn-i Sina (MS. 844 - 932) eserlerinde kendinden bir yüzyıl evvel yaşamış olan Sufi Geber'in şaraptan damıtma yolu ile alkol elde ettiğini yazmaktadır.
MS. 9. Yüzyılda Araplar Sicilya'yı fethettiğinde üzümü sıkıp şırasını damıtarak elde ettikleri alkolü lamba yakmakta ve savaşta yaraları dezenfekte etmekte kullanıyorlardı. Araplar İslam dini elvermediği için bu sıvıyı içki niyetine içmeyi düşünmemişlerdi. Ancak, Sicilyalılar alkolün içerisine anason ekleyerek "tutone" adlı içkiyi yaptılar. Bugün içtiğimiz "Rakı"nın atası MS. 9. Yüzyılda Sicilyalıların bulduğu "tutone" dir. Moore'lar MS. 1000 yılında Sicilya'ya geldiklerinde tutulan kayıtlarda alkolsüz anasonlu bir meşrubat olan ZAMMU'dan bahsedilir ve buna alkol ilave edince "ZAMBUR" adını alır. Bugün İtalya'da anasonlu içkiye SAMBUCA denir.
GEÇMİŞTE RAKI ÇEŞİTLERİ
Şimdi Tekel'in imal etmekte olduğu dört çeşit rakıya kanıp geçmişte de böyle olduğunu zannedebiliriz. Bu yanlış olur. Tekel 1926 yılında kuruldu ve aynı yıl rakı imaline başladı. Tekel rakısı olarak piyasaya Fevkalade, Aliyulala ve Ala rakıları çıktı. Bu rakılar 10, 15, 25, 50 ve 100 cl'lik şişelerde satılıyordu. Sonra Tekel Yeni ve Kulüp Rakılarını çıkarttı. Tekel'in adı o sıralarda "İnhisarlar Dairesi" idi. Altınbaş'ın piyasaya sürülmesi yenidir. İnhisarlar Dairesi yani "Tekel"in kurulduğu yılllarda ülkemizde bandrol ödenerek özel sektör rakısı olarak şu rakılar satılmaktaydı : "A" Rakısı, Bahçe, Memur, Olgun, Bülbülce, Edremit, Sevim, Çamlıca, Mürefte, Sümer, Bilecik, Adalar, Elif, Keyif, Hanım, Zarakosta, Çavuş, Alem, Dem, Dimitroeopulo, Baküs, Stafilino, Bülbül, Sakız, Fertek, Ankara, Üzüm Kızı, Ruh, Jale, Filurya. Denizkızı, Erdek, Umurca rakıları ise 1880 - 1900 arasında satılmaktaydı.
Bu rakıların Sakız Rakısı hariç diğerleri sadece anason içeren Düz rakı yani "Duziko" idi. Sakız Rakısının ise içinde sakız bulunuyordu ve Bozcaada'da imal ediliyordu. İçinde sakız bulunan rakı türüne genel olarak "Mastika" deniliyordu.
1930 yılına ait Beyoğlu'ndaki Lala lokanta ve birahanesinin fiyat listesinde şu rakılar yer almakta: Duziko Bomonti, Duziko Bilecik, Duziko Keyf ve Duziko Demitraeopulo.
Buradan o sırada piyasadaki en kaliteli rakıların bunlar olduğunu anlamaktayız. Hepsi de aynı fiyata satılmakta : 125 kuruş'a bir ufak şişesi, hem de mezeler dahil.
Aynı tarihlerde rakı içmeyi giderek azdırıp alkolikleşen, varını yoğunu alkole verdikten sonra rakı alacak para bulamayınca "Yakılmaya mahsus ispirtoya" düşen müptelalar mavi ispirtoya "Menekşe" diyorlardı.
Bu rakılar 1944 yılında rakı devlet tekeline alınınca ortadan kalkmış. Rakı devlet tekeline geçtikten sonra da bir müddet bölgesel dağıtımı olan özel sektör rakıları devam etmiş. Güneydoğu'da Gaziayıntap ve Diyarbakır, İstanbul'da İstanbul, Boğaziçi ve Yalova, Ege'de Nazilli ve Aydın rakıları içilmiş.
Tekel bir ara Adana'da "Boğma rakı", 1945-1947 arasında Sakız Rakısı ve İstanbul'da 1967 - 1975 arasında "Tek Rakısı" gibi yenilikler denediyse de tutmamış. "İyi Rakı'nın imalatına ise 1950'li yıllarda son verilmiştir.
11 Şubat 2011 Cuma
TEKİLA TARİHİ
Tekila'nın Yapılışı
Shotları yuvarlamak kolay tabii, peki o tekilanın ne zor koşullarda buralara kadar geldiğini biliyor musunuz?
Tekila, Meksika'da yetişen bir kaktüs türü olan mavi agave bitkisinden üretiliyor demiştik yanılmıyorsam. Kurak ve yüksek iç bölgelerde yetişen agave hasat edilmeden önce 7-8 yıl beklenir. Ve bu süreçte agave dikildiğinde 1 yaşında olan bir çocuk okul çağına gelir, 20 yaşındaki bir genç insan artık iş güç sahibi olur kendi Olmeca'sını kendi alır, 50 yaşlarındaki biri ise torunlarına masal anlatmaya başlar. Peki insan hayatında böylesi köklü değişikliklere sahne olan bu yıllar boyunca agaveye bir şey oluyor mu? Pek tabii ki onun da içindeki doğal şeker artıyor ve fermantasyon için uygun hale geliyor.
Tekila yapımı için bitkinin göbek kısmı kullanılır. Ağırlıkları 130 kiloya kadar çıkabilen bu göbekler "Jimador" adı verilen işçiler tarafından geleneksel yöntemlerle toplanır. Ve komodor adlı uzay gemilerine yüklenen bu göbekler kabuklarından temizlenip parçalara ayrılır, büyük ocaklarda buhar basıncıyla haşlanır hunharca. Soğutulup yıkandıktan sonra presten geçirilerek özsuyu çıkarılır. Bu uzaylılar taşı sıksa suyunu bile çıkarır nerde kalmış agave bitkisi. Sonra bu öze maya ve şeker eklendikten sonra büyük tanklara alınarak fermantasyona bırakılır. İki kez klasik imbiklerde damıtılan içki, hemen şişelenip satışa sunulmakla birlikte, türüne göre meçe fıçılarda da dinlendirilebilir. Bunca toplama, çarpma, parçalarına ayırmadan sonra dinlenmeyi haketmedi mi sizce de?
Klasik yöntemlerle üretilen Tekila'nın alkol oranı yüzde 55'lere ulaşabildiğini söylediğimizde hayretten ağzınızın açık kaldığını görmüyoruz sanmayın. Ama ihraç edildikleri ülkenin kurallarına bağlı olarak yüzde 35'lik çeşitleri de var tabii.
Tekila, Meksika'da yetişen bir kaktüs türü olan mavi agave bitkisinden üretiliyor demiştik yanılmıyorsam. Kurak ve yüksek iç bölgelerde yetişen agave hasat edilmeden önce 7-8 yıl beklenir. Ve bu süreçte agave dikildiğinde 1 yaşında olan bir çocuk okul çağına gelir, 20 yaşındaki bir genç insan artık iş güç sahibi olur kendi Olmeca'sını kendi alır, 50 yaşlarındaki biri ise torunlarına masal anlatmaya başlar. Peki insan hayatında böylesi köklü değişikliklere sahne olan bu yıllar boyunca agaveye bir şey oluyor mu? Pek tabii ki onun da içindeki doğal şeker artıyor ve fermantasyon için uygun hale geliyor.
Tekila yapımı için bitkinin göbek kısmı kullanılır. Ağırlıkları 130 kiloya kadar çıkabilen bu göbekler "Jimador" adı verilen işçiler tarafından geleneksel yöntemlerle toplanır. Ve komodor adlı uzay gemilerine yüklenen bu göbekler kabuklarından temizlenip parçalara ayrılır, büyük ocaklarda buhar basıncıyla haşlanır hunharca. Soğutulup yıkandıktan sonra presten geçirilerek özsuyu çıkarılır. Bu uzaylılar taşı sıksa suyunu bile çıkarır nerde kalmış agave bitkisi. Sonra bu öze maya ve şeker eklendikten sonra büyük tanklara alınarak fermantasyona bırakılır. İki kez klasik imbiklerde damıtılan içki, hemen şişelenip satışa sunulmakla birlikte, türüne göre meçe fıçılarda da dinlendirilebilir. Bunca toplama, çarpma, parçalarına ayırmadan sonra dinlenmeyi haketmedi mi sizce de?
Klasik yöntemlerle üretilen Tekila'nın alkol oranı yüzde 55'lere ulaşabildiğini söylediğimizde hayretten ağzınızın açık kaldığını görmüyoruz sanmayın. Ama ihraç edildikleri ülkenin kurallarına bağlı olarak yüzde 35'lik çeşitleri de var tabii.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)